Loading...

MELANCHOLIA – Film İnceleme

Nevzat Onur Çapalov

MELANCHOLIA – Film İnceleme : Nevzat Onur Çapalov

Lars Von Trier, Antichrist (2008) ve Nymphomaniac (2013) ile oluşturduğu depresyon üçlemesinin merkezine oturttuğu Melancholia’yı (2011) Wagner’in “Tristan und Isolde” operasıyla açıyor. Müzik literatürüne teorisyenler tarafından hâlâ tartışılmakta olan, muğlaklık, karmaşa, melankoli, huzursuzluk gibi duyguları uyandıran ve klasik akor dizilimini formuna uyumsuz olarak tanımlanan ‘Tristan Akoru’ kavramını da sokmuş olan eserin, sanat tarihindeki anlamını düşünürsek Trier’in açılışı Wagner’in bu eseriyle yapması bir rastlantı olamaz. Yavaş çekim tekniği ile müzikle eş zamanlı akan filmin “Prelude” sahnelerinde birçok ipucu saklı ve yönetmen izleyiciye epik/sterilize bir palet ve estetik bir dille önseme yapmaktan, açık şekilde “spoiler” vermekten hiç çekinmiyor. Epizodik anlatım tarzına alışık olduğumuz yönetmen, film hatlarını belirginleştirme eğilimini filmi I. ve II. bölüm olarak ana karakterlerin isimleriyle [ Justice (Kirsten Dunst) ve Clarie (Charlotte Gainsbourg)] bölümlendirerek yineliyor ve aslında filmin depresif ve karanlık geleceğini bu epik açılış sekansıyla bilinçli olarak açık ediyor.